İklim Değişikliği Gençler için Küresel Bir Sorun Mu?

Gençlerin çevre sorunlarını ve küresel ısınmayı dünyanın önemli sorunları arasında telaffuz ederken Türkiye’nin sorunları arasında bunlara yer vermedikleri gözlemlenmektedir. Özellikle küresel ısınmada çok güçlü olan “küresel” vurgusunu, gençlerin küreselleşme olgusunun etkisiyle küresel ile yerel arasında bir ayrım yap(a)mamalarını, yakın zamana kadar siyasetçilerin ve medyanın Türkiye’nin küresel ısınmada çok az sorumluluğu olduğu ve sonuçlarının Türkiye’de fazla hissedilmeyeceğini vurgulamaları ve Türkiye’de ekonomik ve sosyal sorunların çevresel sorunlara çok baskın gelmesi ileri sürülebilir.

Çoğu zaman iklim değişikliği politikaları denince akla makro düzeyde, tek tek devletlerin gücünü aşan, sadece uluslararası toplumun ilgilendiği, devletlerin birbiriyle müzakere ederek mücadele etmeye çalıştığı bir alan akla gelmektedir. Hiç şüphesiz iklim politikalarının önemli bir kısmı uluslararası planda cereyan etmektedir. Öte yandan uluslararası müzakereler dışında ulusal, bölgesel, yerel iklim değişikliği politikaları oluşturmak veya var olanları geliştirmek, tabana yaymak yurttaşların ve özellikle genç nüfusun katılımına açık hale getirmek giderek önemli bir hale gelmektedir.  

İklim değişikliği politikaları, yurttaşların çevre, enerji, ulaştırma, sanayi, atık yönetimi, konut ve tarım ve ormancılık gibi yaşamsal öneme haiz politikaları yatay kesmektedir. İklim değişikliği politikalarından katılımcı bir perspektif çizebilmek için yukarıda bahsi geçen politikalarda katılımcılığı sağlamak gerekmektedir. Yine iklim değişikliği politikalarında gençlik katılımı dediğimizde çevre, enerji, konut, ulaştırma politikalarında gençlerin katılımını, söz söylemede ve karar almada etkin olmalarını düşünmek gerekmektedir. Biraz daha ileri gidersek eğer bu politikalarda katılımcılık ilkesi gözetilmezse iklim değişikliği politikalarında katılımcılık neredeyse imkânsız hale gelecektir. Yaşadığı şehrin şekillenmesine fikrî veya idari olarak katılım sağlayamayan gençlerin, o şehrin iklim değişikliği ile mücadelesi veya iklim değişikliğine uyumuna dair politikalara müdahil olması beklenemez. Kent yönetimi mekanizmalarında ne kadar çok genç etkin bir biçimde görünürse, kentsel iklim politikalarında da gençleri içeren politikalara sahip olmak mümkün olacaktır. Yine aynı şekilde enerji politikaları ele alındığında hangi fosil veya yenilenebilir enerji kaynaklarından ne kadar ve ne şekilde enerji üretileceğine dair geliştirilen politikalarda gençliğin sözü veya oyu/onayı yoksa iklim değişikliğine sebep olan fosil yakıt yatırımlarının önüne geçilmesi veya rüzgar, güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan temiz ve yerel enerji üreterek atmosfere daha az sera gazı emisyonu kapsamında gençlerin katkısı az olacaktır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar